TARİHTE BU GÜN…
Yunanların Büyük Taarruz‘da aldıkları ağır yenilgi sonrası İtilaf Devletleri’nin arabuluculuğunu istemesiyle; Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa, İtalya arasında 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Antlaşması yapıldı.
Bu anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti‘nin kuruluşuna giden ilk adımlardan biridir.
19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla başlayan ve yaklaşık 3,5 yıl süren Milli Mücadele, 11 Ekim 1922’de Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla fiilen sona ermiştir.
Kurtuluş Savaşı, Türklere yaşam hakkı tanımayan 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Antlaşması sonucu Türk milletinin bir ölüm-kalım mücadelesi olarak başlamıştır.
Yüce Türk Milleti, vatanı için canı pahasına savaşacağını, gerektiğinde her türlü bedel ödemekten kaçınmayacağını, vatanın bölünmez bütünlüğünü her koşulda koruyacağını Kurtuluş Savaşı’yla bütün Dünyaya göstermiştir.
Tarihe Mudanya Mütarekesi (Silah Bırakışımı) olarak geçen ve sonucunda Yunanların büyük Yunanistan hayallerini ertelemek zorunda kalmışlardır.
Mudanya Ateşkes Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri aşamasını sona erdirmiş, hukuksal süreci başlatmış ve Lozan’da imzalanacak olan barış antlaşmasının zeminini hazırlamıştır.
Mudanya Ateşkes Antlaşmasının 103. yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran ve bu vatanı bize emanet eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile dava ve silah arkadaşları olmak üzere şehit, gazi ve kahramanlarımızı saygı minnet ve rahmetle anıyoruz.
***
Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922), Türk Kurtuluş Savaşı’nın silahlı mücadele dönemini sona erdiren ve askeri zaferi diplomatik bir başarıya dönüştüren, tarihimizdeki en kritik dönüm noktalarından biridir.
Bu Antlaşmanın en temel tarihsel ve politik önemi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti’nin, İtilaf Devletleri tarafından Türkiye’nin tek meşru temsilcisi olarak resmen tanınmasıdır.
Bu tanıma, altı yüzyıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun ve Saltanat’ın uluslararası alanda fiilen sona erdiğini belgelemiştir.
Tarihçi Prof. Dr. Sina Akşin‘in de vurguladığı gibi, Mudanya Ateşkesi ile Doğu Trakya, Boğazlar ve İstanbul’un savaş yapılmadan TBMM yönetimine devredilmesi kararlaştırılmış; böylece hem Misak-ı Milli sınırlarına önemli ölçüde ulaşılmış hem de yeni bir savaşın (özellikle İngiltere ile) önüne geçilmiştir.
Bu Antlaşma, kendisinden önceki Sevr Antlaşması’nı fiilen geçersiz kılmış ve yeni Türk devletinin tam bağımsızlık ve egemenlik haklarının tüm dünyaca tanınacağı Lozan Barış Antlaşması’na giden yolu açan temel bir diplomatik zafer olmuştur.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!
Prof.Dr. AHMET SALTIK Hekim-Hukukçu-Siyasetbilimci
@profsaltik







